Kalite yönetimi, üretim tesisleri için ürün / hizmet kalitesi ve müşterilerin satın alma kararlarını etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Kalite yönetimi sistemi, tesislerin üretim süreçlerindeki hataları önlemeye, müşteri şikayetlerinin azaltılmasına, üretim sürecinde kaynak kullanımının optimize edilmesine yardımcı olur ve bütün bunlar da üretim verimliliğinin artmasına ve maliyetlerin azalmasına yol açarken üretim tesislerindeki tüm süreçlerin belgelenmesini ve izlenebilirliğini sağlar. Bu sistem ayrıca çalışanların kaliteli ürünler üretmek için gerekli becerilerle donatıldığını ve eğitildiğini garanti eder. Bu blog yazısı, üretim tesisleri açısından kalite sistemlerinin önemini ele almaktadır.
Müşteri memnuniyeti perspektifinden baktığımızda, iyi bir kalite sistemi, ürünlerin müşteri beklentilerini karşılamasını sağlarken, müşteri memnuniyeti ve sadakati beraberinde getirir. Diğer yandan kalite sistemleri, üretim sürecinin akıcı bir şekilde ilerlediğinden ve tüm faaliyetlerin belirlenen prosedürlere göre gerçekleştirildiğinden emin olur ki bu da atık, hurda ve fire miktarlarının azalmasını, üretkenliğin ve verimin yükselmesini sağlar. Bütün bu faydalar işletme karlılığın artmasına yol açar.
Kalite yönetimi sistemleri, ISO 9001 gibi standartlar tarafından tanımlanmıştır. Bu standartlar, işletmelerin kalite yönetimi sistemlerini kurmalarına yardımcı olurken aynı zamanda bu sistemleri belgelendirme imkanı da sunar.
Bu aşamada pek çok işletme tarafından birbirine karıştırılan veya aralarındaki ayrım tam olarak anlaşılamayan kalite yönetimi ve kalite kontrolü süreçlerini bir miktar açmak istiyorum. Aşağıdaki temel bilgiler konunun daha rahat anlaşılmasına yardımcı olacaktır;
- Kalite kontrolü, üretilen ürünlerin kalitesi üzerine odaklanırken Kalite yönetim sistemi ise, işletmelerin tüm süreçlerinin belirli bir standartta olmasına odaklananır
- Kalite kontrolü, ürünlerin kalitesini belirli bir noktada kontrol ederken, kalite yönetim sistemi ise üretim sürecinin her aşamasında kalite standartlarının belirlenmesi, izlenmesi, analiz edilmesi ve iyileştirilmesini kapsayan bütüncül bir bakış açısı getirir
- Kalite kontrolü, üretim sürecinin tamamlanmasından sonra etkindir (reaktif yöntem), kalite yönetim sistemi ise işletmenin ürettiği ürün veya hizmetlerin müşterilerin beklentilerini karşılamasına veya aşmasına odaklandığından, sorunlar henüz gerçekleşmeden konuları proaktif olarak değerlendirerek uygunsuzlukları henüz oluşmadan bertaraf etme eğilimindedir ki bu da kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlar
Üretim tesisleri kalite yönetimi süreçleri içerisinde yer alan temel bazı kavramlara kısaca değinmemiz gerekirse;
Toplam Kalite Yönetimi (TKY): Sadece üretim süreci ile sınırlı tutmayıp, tüm işletme süreçlerini kapsayan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, işletmenin tüm süreçlerinde belirli standartların uygulanmasına ve işletmenin yönetim süreçleri ile uluslararası kabul görmüş standartlara çıkmasına ve müşteriler tarafından tercih edilmesine yardımcı olur.
ISO Standartları: Uluslararası Standartlar Örgütü tarafından belirlenen standartlar, bir işletmenin kalite yönetim sistemi oluşturmasına ve sertifikalandırmasına yardımcı olur. Bu standartlar, işletmelerin müşteri memnuniyetini artırmak, iş süreçlerini iyileştirmek, riskleri azaltmak ve verimliliği artırmak için gereksinimleri belirler. Örneğin ISO 9001.
Six Sigma: İşletmenin üretim sürecindeki hataları önlemek için veri toplama ve analiz yöntemlerini kullandığı bir kalite yönetimi yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, işletmenin üretim sürecindeki hataları tespit etmesine ve bunları düzeltmesine yardımcı olur.
Yalın Yönetimi: İşletmenin üretim sürecindeki israfları azaltmak için optimize edilmiş bir üretim süreci oluşturmasını sağlayan bir kalite yönetimi yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, işletmenin üretim sürecindeki hataları azaltmasına, maliyetleri düşürmesine ve müşteri memnuniyetini artırmasına yardımcı olur.
Kaizen: Sürekli iyileştirme anlamına gelir ve bir işletmenin küçük değişiklikler yaparak sürekli olarak iyileştirmeler yapmasını sağlar. İşletmeler, çalışanlarından gelen önerileri değerlendirerek ve sürekli olarak iş süreçlerini iyileştirerek kalite yönetimini geliştirirler.
PDCA: İngilizce Plan-Do-Check-Act kelimelerinn baş harflerinden oluşan kısaltmasıdır (Planla-Uygula-Kontrol et-Önlem al şeklinde tercüme edebiliriz) ve bir döngü şeklinde kalite yönetimini ele alır. İşletmeler, bir sorunun çözümü için planlama yaparlar, planı uygularlar, sonuçları değerlendirirler ve gerekirse planlarını yeniden düzenleyerek sürekli olarak iyileştirme yaparlar.
FMEA: Bu, Hata Modu ve Etki Analizi kısaltmasıdır ve bir işletmenin potansiyel hataları tespit ederek bunları önceden önlemesini sağlar. İşletmeler, ürünlerinin ve süreçlerinin kritik noktalarını belirleyerek, potansiyel hataları tespit ederler ve bu hataları önlemek için önleme planları geliştirirler.
5S: Bu, bir işletmenin işyerindeki düzeni ve temizliği iyileştirmesini sağlar. 5S, beş Japonca kelimenin baş harfinden oluşur ve sırasıyla; sıralama, düzenleme, temizleme, standartlaştırma ve sürekli iyileştirme anlamına gelir. İşletmeler, bu beş adımı uygulayarak işyerlerinin düzenli ve temiz olmasını sağlarlar.
Bu yaklaşımlar, farklı ölçekteki ve faaliyet konularındaki işletmelerin kalite yönetimini geliştirmesi için kullanılan çeşitli araçlardır. İşletmelerin, kendi ihtiyaçlarına ve özelliklerine uygun olan yaklaşımı seçmeleri ve uygulamaları, kalite yönetiminde sürekli olarak iyileştirme yapmalarına ve rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olacaktır. Unutulmamalıdır ki, sürekli gelişim prensibi ile maliyetler sürekli düşecek, kalite sürekli artacak, üretim verimi sürekli yükselecek ve müşteriler bu durumdan sürekli surette memnun kalacaklardır.
Sonuç olarak, üretim tesisleri için kalite yönetimi, müşteri memnuniyetini yükseltmek, üretim verimliliğini artırmak ve işletmenin rekabet gücünü daha iyi noktalara taşımak için önemli bir yönetim sistemi olarak kabul edilir ve temelinde sürekli gelişim prensibi yatar. Elbette bütün faydalarının ve getirisinin yanında kalite sistemlerinin devreye alınması özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için zor ve meşakkatli olabilir. Ana zorluklardan biri, kalite sistemi uygulamanın maliyetidir. İyi bir kalite sistemi geliştirmek, zaman, para ve personel gibi kaynakları gerektirir. Başka bir zorluk, çalışanların direncidir. Çalışanlar, özellikle işlerini değiştirmeyi gerektiriyorsa, bir kalite sistemi uygulaması ile gelen değişikliklere karşı direnebilirler. Bu direnç, kalite sistemlerinin uygulanmasında gecikmelere neden olabilir ve üretilen ürünlerin kalitesini etkileyebilir. İşletme yönetimi bütün sürece sabırlı bir şekilde yaklaşmalı ve zorluklar karşısında yılmamalı ve bununla birlikte gelen tüm zorlukları aşmak için hazır olmalıdır. İlginizi çekebilir: Yalın Yönetim Metodları / Yalın Felsefe